Nefes… Bu hayatta var olmamızı sağlayan en temel kaynağımız.
Nefesimiz yaşamımız açısından bu denli önem arz ederken biz bu kaynağımızın ne kadar farkındayız?
Bilim, nefesin bedenimiz üzerindeki etkilerini her geçen gün daha fazla ortaya koymakta. Psikolojik rahatsızlıklardan kansere, kardiyovasküler rahatsızlıklardan sindirim sistemine kadar uzanan iki yüzden fazla hastalığın temelinde yanlış nefes alışkanlıklarının yattığı gerçeği ile yüzleşiyoruz.
Nefes alışkanlıklarımız bilincimizi, düşüncelerimizi, algımızı, ruhsal durumumuzu dolayısıyla davranışlarımızı ve karakterimizi doğrudan etkilemekte.
Solunum sistemimizin doğru şekilde çalışıyor olması, bedenimizde zindelik, motivasyon ve kapasitesini en üst seviyede kullanabilme halini bütünsel sağlığımıza direk olarak olumlu etki ederek ortaya koyar.
Fizik bedenimizde doğru nefes arayışımız sürerken, yaşam kaynağımız, hayat enerjimiz, akış deneyimimiz ile doğrudan bağlantılı olan NEFES’in enerji bedenimizdeki etkilerini hiç düşündünüz mü?
Temel yaşam enerjimizi sağlayan nefesimiz ne kadar rahat ve akıştaysa, hayatımızı o kadar rahat, akışta ve ruh, beden, zihin dengesiyle deneyimlemekteyiz.
Nefesle içimizdeki tüm yaşanmışlıkları silebilir, bir nefesle yepyeni bir şey başlatabiliriz.
Soluk, beden, akıl ve gönül uyumu ile olunca, yuvası olan kalpten alınır. O zaman alıp verdiğimiz yalnızca oksijen ve karbondioksit değildir. O «Branna»dır, «Prana»dır, «Çi»dir.
Dr. M. Kasım
